21 Ocak 2009 Çarşamba

Ocak Ayinda Album Patlamasi

Bu blogu aslinda cok suruklemek istemedigim bir nokta yeni albumlerin rapidshare linklerini vermek ama ocak ayi fazla yogun geciyor. Ustuste bekledigim isimlerden albumler cikinca blogseverlere bu albumleri haber vermekten alamadim kendimi. Aslinda sabanci'dayken newsgroup larda sik sik yaptigim birseydi bu yeni albumleri music news inden insanlarla paylasmak. Bu aliskanligin bir uzantisi olarak cok sik olmasa da arada burda da bunlari paylasacagimi takipcilere sevgiyle duyururum. Aimdi neler cikmis bir bakalim, daha tum albumleri dinleyebilmis bile degilim esasinda. Dinledikce alisildik album incelemelerini de blogda bulmaniz cok mumkun. 

P.S: Blogger, rapidshare linkleri oldugu icin postumu silmis. Yaziyi yeniden koyuyorum ama rapidshare linkler olamayacak bu sefer. Ufak bir aramayla bulabileceginizi umudediyorum bu albumleri.

 

Franz Ferdinand - Tonight: Franz Ferdinand


27 Ocak'ta cikacak album coktan internete dusmus durumda. Henuz 1 kere dinleme firsati bulabildim ve cok sasirtici bir degisiklikle karsilasmadigim bir album diyebilirim ilk bakista. Alistigimiz Franz Ferdinand sound una eklenmis tek yenilik, elektronik altyapilar. Mutlaka iyi 1-2 hit parca bu albumu bir yerlere goturecektir. Son 2 yildir cogu toplulugun orjinal soundlarini electronicayla harmanladiklarini gormus olmak can sikici olmaya baslasada bu albumde hic siritmiyor bu yenieklentiler. (8 dakikaya yaklasan, albumun 10 numarali parcasi Lucid Dreams biraz zorlama olmus desem haksizlik etmis olur muyum bilemedim, dinleyin gorun)

 

Andrew Bird - Noble Beast


20 Ocak'ta, yani bugun yayinlanmaya baslanan Andrew Bird albumu Noble Beast, beni Andrew Bird'e baglayan album Armchair Apocrypha'yi aratiyor diyebilirim. (bu albumu de henuz 1 kere dinledigimi ve bunlarin ilk izlenimler oldugunu da hatirlatmadan edemiyorum) Ama yine de Bird'un discography sine baktigimizda bu albumun, Bird icin kirilma noktasi diyebilecegim Armchair Apocrypha ile gecmis albumleri arasinda dengeli bir yerde durdugunu da soylemek lazim. Onceki kayitlarinda alistigimiz agresif keman eslikleri yerini daha naif atismalara birakmis. Bird'un imzasi diyebilecegim islik sesleri ise kaldigi yerden devam ediyor bu albumde de. En basit yorumla gitarlar kemanlarin yerini almis bu albumde.

 

John Frusciante - The Empyrean

2004 yilinin Subat ayindan 2005'in Subat'ina kadar 6 album kaydedip yayinlayan, Red Hot Chilli Peppers'in en saglam cankilerinden grubun gitaristi John Frusciante 4 sene sonra tekrar karsimizda. 1 sene icinde kaydettigi 6 albumunun hepsi birbirinden ucuk - moda deyimle "deneysel"- ve sasirticiydi.(Shadows Collide With People albumunun hepsinden farkli bir yerde durdugunu da vurgulamak sart) Zira, uyusturucuyla basi uzun sure belada bir muzisyenin (kendini yakarak intihar etmeye calistigini da dusunursek) rehabilitasyon sonrasi albumlerinden ne kadar "normal" seyler bekleyebiliriz o da tartisilir. 

Yine 20 Ocak'ta yani bugun cikan albumlerden biri The Empyrean, Frusciante'nin solo calismalari bakimindan olgunluk noktasini olusturuyor. Albumde calmis muzisyenlere bakinca, Frusciante'nin 'kalender' kayit anlayisini bu albumde degistirdigini soylemek kolay. Red Hot Chilli Peppers'in bascisi Flea, The Smiths'in gitaristi Johnny Marr albumde Frusciante'nin muzigine kendi tatlarini katmislar. Albumdeki 3 kilit parcadan birincisi "Before The Beginning" Frusciante'nin "deneysel" havasindan birsey kaybetmedigi gosteren ve sakin ritmleri, distorted Frusciante gitarlariyla guzel bir acilis. Kilit parcalardan ikincisi ve beni en cok sasirtani ise "Song To The Siren". '70 lerin efsane albumlerinden Tim Buckley'nin "Starsailor" albumunden bir parca olan "Song To The Siren" Frusciante yorumuyla albumde yerini almis. The Empyrean'daki benim icin kilit parca ise "Dark/Light". 8 dakikayi asan bu kayit, alistigimiz Frusciante 'sound"uyla basliyor ve buraya kadar hersey normal. Sarkinin depresif ve karanlik havasi ilk 2 dakikadan sonra yerini synthesizer ritmleriyle ve Flea'nin one cikan bas yuruyusleriyle bambaska ve daha once Frusciante'den cok duymadigimiz repetitive bir hale burunuyor. 

 Frusciante'nin kendi deyimiyle "hem muzikallik hem de sarki sozleri baglaminda tek bir hikayeyi anlatan konsept bir album" olan The Empyrean, Ocak ayinin beni en cok heyecanlandiran albumu olarak bugunden itibaren raflardaki yerini aldi. 

 

Morrissey - Years Of Refusal 

Ayrintili album yazisi yolda.

 

Ve digerleri ..

Bugun piyasaya cikan ancak benim dinleme firsati bulamadigim 3 album daha var.  (linkler yok henuz)

 

Bon Iver - Blood Bank

Antony And The Johnsons - The Crying Light

Animal Collective - Merriweather Post Pavillion

3 yorum:

Sinan Kolat dedi ki...

frusciante'nin bi albumu var bende, a sphere in the heart of silence, bence butun zamanlarin en underrated albumlerinden biri, cok enteresan seyler yapiyo bu herif
franz ferdinandi ise bekliyoruz hevesle

Unknown dedi ki...

franz ferdinand yine kivami tutturmus. ama bu yaziyi yazdigim sirada elimde olmayan ancak bugun dinleyebildigim Animal Collective'in son albumune bir bak derim dinlemediysen. baya oturakli olmus.

Ömerillo dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.